22 Haziran 2012 Cuma

“Ya Adnan Oktar Mehdi Olursa” PANİĞİ


Son yıllarda özellikle Türkiye'de ve dünyada Hz. Mehdi (as)'ın şu anda görevde olduğu konuşulmaya başlandı. Bediüzzaman Said Nursi, Şeyh Nazım Kıbrısi, Muhammed Raşid Erol, Sultan Baba gibi çok büyük Alimler gerek verdikleri tarihlerle gerekse bizzat yaptıkları açıklamalarla “Mehdi hayatta, hadislerdeki alametler gerçekleşti, Mehdi'nin zuhuru çok yakın” demektedirler.

Bununla birlikte İran Devlet Başkanı Ahmedinejad dahil pek çok devlet başkanı ve yöneticisi Hz. Mehdi'nin dünyada olduğunu sürekli söylemektedirler.

Bütün bunları gören ve hadislerdeki bilgilerin gerçekten çıktığına şahit olan ÖFKELİ BİR KESİM ise yine hadislerde Hz. Mehdi'nin fiziksel özelliklerini ve yapacağı faaliyetleri okuduklarında, “BU ALAMETLERİN TEK BİR KİŞİDE TOPLANDIĞINI GÖREREK” paniğe kapılmaktadırlar.

Bu kesimin paniğe kapılmasına sebep olan kişi Sayın Adnan Oktar'dır.

Gerçekten de “bu öfkeli kesimin” iddia ettiği gibi Hz. Mehdi ile ilgili yüzlerce hadis Sayın Adnan Oktar'a birebir uymaktadır. Hadislerde yer alan “karnı geniş olacak, yanağında parlak bir ben olacak, gözleri yeşil olacak, dinsiz fikirleri yok edecek” ifadeleri ve bu hadislerin yüzlercesi sanki Sayın Adnan Oktar'ı tarif ediyor gibidir ve asrımızda bu kadar alameti üzerinde taşıyan başka bir insan da şu an için görünmemektedir. (Not: Sayın Adnan Oktar ömrü boyunca “Ben Mehdiyim, bana biat edin” gibi sözler söylemeyeceğine defalarca yemin etmiştir.)

Öfkeli kesim, bunları bildiği için Sayın Adnan Oktar'ı hedef seçmiş ve bu noktaya odaklanmıştır. Sanki Sayın Oktar Mehdilik iddia ediyormuş gibi, “Neden böyle yapıyorsunuz, hem Mehdi anlatılıp hem de bu yapılır mı?” tarzında şeyler söylemektedirler.



Bu noktada öfkeli kesimin şunu bilmesi gerekir ki, Allah sahte Mehdilerin anlaşılması için çok mükemmel bir durum yaratmıştır. O da şudur ki Hz. Mehdi görevi kendi istemeyecektir, büyük ısrarlarla, insanların aşırı zorlamalarıyla başa geçirilecektir. Eğer bu konuyu anlayabilirlerse öfkeli kesimin korkmasını gerektirecek bir durumun olmadığı görülecektir.

Şimdi söz konusu öfkeli kesimin neden panik olduğunu ve Sayın Adnan Oktar'a panik psikolojisiyle yaptıkları akıl dışı muhalefeti inceleyelim:


1. “Tamam Adnan Hoca'da alametler tutuyor ama Arapça bile bilmiyor ki, Fatiha'yı okusa 10 tane yanlışını bulmazsam ne olayım” iddiası.

Öncelikle Sayın Adnan Oktar'ın Mehdi olduğuna dair iddiası yoktur ve olmayacaktır. Bununla birlikte yukarıdaki söz bilgisizce söylenmiş bir sözdür. Çünkü hadislere göre Hz. Mehdi de Arapça bilmeyecektir.

"... O (Hz. Mehdi (as)) Arapça'yı pek iyi konuşamaz, fakat ahlakı hususunda ondan (Peygamberimiz (sav)’den) farklı da olmaz.” (El-cevabü'l-müstakim amma seele anhü et-türmizi el-hakim, bayezid, no: 3750, 242b yaprağı; Kıyamet ve Alametleri, Ömer Öngüt, Hakikat Yayıncılık, s. 288)

2. “Mehdi Bediüzzaman'dır veya Şahsı Manevi'dir. Adnan Hoca'da bulunan alametler de zayıf hadislerdir” iddiası.


Bediüzzaman Hazretleri geçtiğimiz asrın müceddidi olarak bilinmektedir. Hz. Mehdi ise son asırda gelecek ve Hz. İsa (as) ile namaz kılacaktır. Üstad Hazretleri Risaleler'de “1400 yıl sonra gelecek hakikat”, “başkumandan olacak Mehdi”, “100 sene sonra gelecek zat” diyerek Hz. Mehdi'nin kendisinden sonra geleceğini bildirmiştir. Ayrıca zayıf hadis sınıflandırmasına girmiş hadisler gerçekleşince sahih hadis derecesine yükselir ve böyle kabul edilirler. Ahirzaman hadisleri de gerçekleştikleri için artık sahih hadis hükmündedir.

3. “Adnan Hoca Mehdi olsaydı yanında başı açık ve makyajlı bayanlar olmazdı” iddiası.



Sayın Adnan Oktar Mehdi olduğunu iddi etmemiştir ve etmeyecektir de. Sayın Adnan Oktar İslam adına kadınlara baskı yapıldığı iddiasını çürütmek ve İslam'ı sadece başı kapalıların değil, her kesimden insanın da yaşayabileceğini göstermek ve İslam'ı yaşayanların aslında çok kaliteli olduğunu bütün dünyaya kanıtlamak için hem çarşaflı hem de çarşaf giymeyen bayan arkadaşlarını da programlarına çıkarmaktadır. Bu İslam'a zarar değil çok büyük yarar sağlamaktadır. Bu şekilde İslam ülkeleri dışındaki bu tarz giyinen bayanlar da İslam'a ilgi duymakta, anlatılan Kuran Mucizeleri ve İman Hakikatlerini dinlemekte ve böylece Müslüman olmaktadırlar.

4. “Adnan Hoca İsraille, Masonlarla konuşmuyor mu? Mehdi olsa İsrail'i de Masonları da kılıçla yok ederdi” iddiası

Sayın Adnan Oktar'a misafir olarak en büyük Yahudi alimlerinin ve en üst dereceli Mason Üstadları'nın geldiği doğrudur. Bu gelişlerinde Yahudi alimler Tevrat, Talmud ve Zohar'da yazılı olan Kral Mesih'in aslında Mehdi olduğunu ve Mehdi'nin de İstanbul'da olduğunu söylemişlerdir. Masonlar'ın liderleri ise binyıllardır bekledikleri Adon adlı liderin İstanbul'da olduğunu belirtmişlerdir. Yani bütün dünya Mehdi beklemektedir. Ve Hz. Mehdi kimseyi öldürmeden akılları ve gönülleri fethederek herkesin Müslüman olmasına vesile olacaktır.

Bu açıklamalardan sonra “öfkeli kesim”in Allah katında çok büyük bir sorumluluk altına girdikleri görülmektedir. Sayın Adnan Oktar gibi sabah akşam Allah'a ibadet eden, Allah'ın dinini yaymak için bütün malını ve canını ortaya koyan, bu uğurda hapse ve hastaneye atılmayı göze alabilen bir insana yapılan iftiralar elbette Cenab-ı Allah katında kötü karşılanacak davranışlardandır.

Bu öfkeli kesim ister sözde din alimlerinden olsun, ister sözde bilimadamlarından olsun, ister normal halk arasından olsun mutlaka tevbe etmeli ve insanlara hüsn-ü zanla bakmalıdırlar.

Ve şu acaib gerçeği de görmelidirler ki Hz. Mehdi (as) en fazla üzerinde durulan ve en fazla “O Mehdi değil” denilen kişi olacaktır. Çünkü gerçek Mehdi olmayan kişilerin üzerinde etkileri zayıf olduğu için durulmayacaktır.

Müslümanlara düşen Allah için bir adım bile atmış olan kişilere karşı iyi niyetli ve hoşgörülü davranmaktır. Ve içinde bulunduğumuz ahirzamanda bütün Müslümanlar olarak ayrılıkları bir kenara bırakarak birleşmektir.

http://adnanoktarmehdiolursapanigi.blogspot.com/